Mustafa Tozkoparan: Düzen çatırdıyor, ayağa kalkmazsak altında kalacağız

Mustafa Tozkoparan.

24 Haziran’da Kocaeli Bağımsız Milletvekili Adayı olarak göreceksiniz ismimi. Verdiğiniz oya bağlı olarak ertesi gün değerini kaybedecek ya da yeni bir başlangıcın belgesi olacak olan oy pusulasında. Metal işçisiyim; kaynakçı. Yıllarca çalıştıktan sonra, o da patronları sahtekarlık yapmayıp primlerini yatırmışsa SGK kaydı “emekli” olarak değişenlerdenim. O yüzden emekli işçi değil işçiyim hâlâ. İşçinin emekliliğe hak kazandığı kadar, emekli hayatı yaşamaya da hak kazandığı bir ülkede yaşamıyoruz.

1964’te Tarsus’ta doğdum. İlk ve ortaokulu Tarsus’ta bitirdikten sonra 1982 yılında işçilik hayatına başladım. Önce Soma Termik B Santrali, ardından Gökova Termik Santrali’nde kaynak ustası olarak 16 yıl çalıştım. 1998’de Gebze’ye taşındım ve Sarkuysan fabrikasında döküm işçisi olarak işe başladım. 2015 yılında bu fabrikadan emekli oldum.

Sendikal örgütlenmede aktif olarak yer aldım. Çalıştığım fabrikada örgütlü Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın işyeri temsilcisi oldum. Mesai arkadaşlarım beni altı kez işyeri sendika temsilcisi olarak seçti.

Sosyalist Türkiye Partisi’nin 1992 yılındaki kuruluşunda yer aldım. STP’nin kapatılmasının ardından kurulan Sosyalist İktidar Partisi’ne üye oldum. Partim 2001 yılında Türkiye Komünist Partisi adını aldıktan sonra da bu sürdü. TKP’de çeşitli dönemler Gebze ilçe başkanlığı görevini yürüttüm.

Evli ve iki çocuk babasıyım, Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşamaya ve çalışmaya devam ediyorum.

Bu düzen değişmeli. Çürüdü, tekliyor, çatırdıyor. Kriz dedikleri de bu çöküşten başka bir şey değil. Ya ayağa kalkacağız ya da altında kalacağız.

YA PATRONLARIN TARAFINDASIN YA İŞÇİLERİN

Kocaeli bir işçi kenti. Ama bu kentte işçilerin sesi, sözü neredeyse hiç duyulmuyor artık.

Gebze’den Dilovası’na, Başiskele’den Arslanbey’e yüzlerce fabrika, atölyede çalışan on binlerce mavi yakalı işçinin, kent merkezindeki işyerlerinde çalışan bir o kadar beyaz yakalı emekçinin değil, patronların sözü geçiyor bu kentte.

Kentsel dönüşüm, teşvikler, kentin yağması, her şey patronların hizmetine sunulmuş; Kocaeli bir emek cehennemine dönmüş durumda.

Oysa bizler yüzbinleriz, milyonlarız.

Ben bir işçiyim. Gençlik yıllarımın önemli bir bölümü bu kentteki fabrikaların gürültülü, tozlu, karanlık odalarında geçti.

Ve şimdi bir işçi olarak Bu Düzen Değişmeli Platformu’nun Kocaeli Bağımsız milletvekili adayıyım.

Tarafım. Eşit, özgür, bağımsız bir ülkeden yana tarafım.

Tarafım. Patronların sömürüsüne karşı işçi sınıfının tarafındayım.

Tarafım. Gericiliğe karşı aydınlanmacılığın tarafındayım.

Sadece Kocaeli’nin değil, tüm ülkenin bu tarafa, bu tarafın güçlenmesine ve kazanmasına ihtiyacı var.

Şimdi bu tarafta mücadeleyi birlikte örmeliyiz.

Bir işçi kenti olan Kocaeli’de işçi sınıfının sahneye çıkması, örgütlü tutum alması, memleket sorununa el koyması için birlikte mücadele etmeliyiz.

Bize daha azı yetmez. Bu düzen değişmeli.