Salih Çam: Mücadelemiz bunun için: Bu düzen değişmeli


Kağızman’da doğdum. Ailem çiftçilik yaparak geçimini sağlardı. Yedi çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum. İlk ve orta okulu Kağızman’da okudum. Ardından ailemin yanından ayrılarak Sivas’ta öğretmen okulunu bitirdim.

Öğretmen okulunu bitirdikten sonra memleketime geri döndüm. Digor ilçesinin Dolaylı ve Akçakale köylerinde sınıf öğretmenliği yaptım. Tayinim Yozgat’a çıktı, sınıf öğretmenliğini Yozgat’ın Recepli köyü ve Şefaatli ilçesinde sürdürdüm. Bursa’ya geldim. Bursa’da memur olarak çalışırken Türkçe Öğretmenliği eğitimi aldım. Kuruçeşme köyünde er öğretmen olarak askerliğimi yaptım. Bursa’nın Ağaköy ve Samanlı Köyü’nde öğretmenliğe devam ettim. Manisa Spor Akademisi beden eğitimi öğretmenliği kursunu tamamladım ve beden eğitimi öğretmeni olarak çalıştım. 1993 yılında çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinden emekli oldum.

Beden eğitimi öğretmenliğim sırasında çalıştırdığım okul voleybol takımı Türkiye ikinciliğini elde etti, okul puanlı atletizm dalında Türkiye şampiyonu olduk. Kurucusu da olduğum Ormanspor voleybol takımı antrenörlüğünü yaptığım dönemde Bursa şampiyonluğunun ardından 1. lige yükseldi. Oyak Renault Spor alt yapısında voleybol sorumlusu olarak, Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü’nde lig heyeti genel sekreteri olarak çalıştım.

İki çocuğum var ve eşimle birlikte Mudanya’da yaşıyorum.

Öğretmen olarak göreve başladığım gençlik yıllarımdan başlayarak hep “Bu Düzen Değişmeli” diyenlerden oldum. Mücadelemi Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) yakın Demokrasi İçin Birlik Grubu’nda sendikalar içinde sürdürdüm. 1968 yılında Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın topladığı Devrimci Eğitim Kurultayı’nda gözlemci olarak bulundum. Yozgat’ın Şefaatli İlçesinde TÖB-DER kuruluşunu örgütleyenlerden biriydim. TÖB-DER’in ilk genel kuruluna delege olarak katıldım. Uzun yıllar üyesi olamamama rağmen TİP’te mücadele ettim. Emekli olduktan sonra kısa bir süre CHP’de Bursa İl Disipilin Kurulu başkan yardımcılığı görevini üstlendim. 2011 milletvekili seçimlerinde Bursa’da adayı olduğum TKP’ye 2013 yılında üye oldum. 24 Haziran seçimlerinde Partimin seçimlere sokulmaması nedeniyle Bağımsız Milletvekili Adayı oldum.

Yaşamım boyunca hep doğru bildiklerim için mücadele ettim. “Bu düzen değişmeli” diyorsam, başka türlüsünün olamayacağını görmemden. Ya düzeni değiştireceğiz ya da onun yüküyle ezilip gideceğiz.

BURSA PATRONLARIN DEĞİL EMEKÇİLERİN ŞEHRİDİR!

Türkiye’nin en önemli sanayi havzalarından birinde yaşıyoruz. Yüzlerce fabrika, milyonlarca emekçi var bu şehirde. Ve patronlar var, bir avuç…

Aslında ayrım bu kadar net. Bu Düzen Değişmeli Platformu’nun Bursa 1. Bölge Bağımsız milletvekili adayı olarak patronların değil o fabrikaların gerçek sahiplerinin, emekçilerin adayıyım.

Evine ekmek götürmek için güvencesiz çalışmaya mahkûm edilen, her gün şantiyelerde, fabrikalarda, işçi servislerinde can veren, hak aramaya kalktığında kapı dışarı edilen fakat seçim zamanı geldiğinde bu saltanat sürsün diye sahte vaatlerle oy istenen yoksulların adayıyım.

Bursa’nın en verimli toprakları zenginlere peşkeş çekildi, tarım bitirildi. Bursa ovası inşaata açılarak taş yığınına çevrildi. Tarım arazilerini yok edip cebini şişiren müteahhitlerin, sanayi patronlarının değil yerinden yurdundan sürülen yoksulların, tarım emekçilerinin adayıyım.

Adaylığım yeni fakat mücadelem yıllardır sürüyor. Yıllarca Bursa’nın köylerinde ve emekçi mahallelerinde öğretmenlik yaptım. Köylerinden göçe zorlanan yoksul köylünün; kentsel dönüşüm adı altında evlerini terk etmek zorunda bırakılanların; üç kuruşla çocuk okutmaya çalışanların mücadelesinin parçası oldum.

Şimdi mücadelemizi Bursa’nın ve tüm Türkiye’nin emekçileriyle büyütme zamanı.

Sahte umut bezirganlarına oy yok.

Oylar, halkı ancak seçimden seçime hatırlayan umut tüccarlarına değil.

Oylar yoksul halkın aydınlık geleceğine!